8 Kasım 2015 Pazar

TÜYAP REZALETİ


   Siz bir yayın evisiniz. Bu işe gönül vermişsiniz. Kitap gibi çoğu insan için nefes almakla aynı şey olan bir nesneyi özene bezene hazırlayıp yayına sokuyorsunuz. İnsanlara ulaştırıyorsunuz. Gençlere,yaşlılara,öğrencilere,harçlıklarını biriktirenlere,son parasını kitaba yatıracaklara,maaşının son kuruşunu kitaba verenlere... Ama siz ne yapıyorsunuz? Fuar gibi kitaplarınızı fabrikadan direk halka sunduğunuz bir yerde, nakliyata, kargoya para vermediğiniz, d&r' a ya da herhangi bir kitapçıya pay ayırmadığınız bir ortamda fuarda kitapları internet fiyatından en az 4-5 lira fazlaya satıyorsunuz. İnternet fiyatından daha az satsanız bile yeterince kar edeceğiniz bir yerde 9 gün boyunca satış yapıyorsunuz. Yayınevinin çalışanlarını ya da sosyal medya sorumlularını katmıyorum, fiyat politikasını,satış şeklini belirleyenlere sözüm sakın kendilerinin kitap sattığını zannetmesinler. Çünkü onlar çoktan ruhlarını satmış. Tek amaçları bizim kitap sevgimizi özellikle ortaokul ve lise öğrencilerinde yeni yeni genç yazarlar sayesinde artan okuma hevesini kullanıp zengin olmak. Çok beğenilen çok popüler olan birkaç yayın evinin yazarından gizli baskı yapıp yazarına pay vermediğini ve kitap kopyalarını sanki ilk baskıymış gibi gizli gizli kitapçılara gönderdiklerini bile duydum. Hangi yayın evleri olduğunu bilseniz şaşarsınız,gerçi tahmin ediyor da olabilirsiniz. Parayı kitabın, okumanın önünde tutan yayınlardan birkaçıydı duyduğum.
   Ve buna en çok biz sebep olduk ya ona üzülüyorum. Ben instagramda kitap paylaşmaya başladığımda 2 ya da 3 hesap vardı. Bir tanesi şimdi artık hiç kitap paylaşmıyor. Birkaç arkadaşım çok güzel devam ettiler yollarına. Sonra hızla çoğaldı kitap profilleri. Yaşlar karıştı. Küçük büyük değil herkes kitap profiliydi.( Pardon resim profili. Çünkü adamakıllı yorum paylaşan o kadar az ki. Bazen neden kendimi paralayıp okuyup uzun uzun yorumlarımı hem instagramda hem burada yazdığıma anlam veremiyorum. Bazısı yalnızca resmini paylaşıyor ya da "ben keyif aldım.",deyip geçiyor. Benim derdim ne ?,diye soruyorum bazen kendime. )
  Konuma geri dönersem; Kitap artık yeni moda. Hem de bizim sayemizde. Hiçbir mecra artık sosyal medya kadar etkili değil kitap alanında. Ve bunu bu hale getiren rastgele açılan profiller. Bunu bu hale getiren biziz. 300 sayfalık bir kitabın fiyatı 40 lira oluyorsa bunun tek suçlusu biziz. Çünkü tavrımızı koymuyoruz. Almıyoruz demiyoruz. Boykot etmiyoruz. Cebimde param kalmasa da alıyorum. Annesinin babasının kafasını şişirse de alıyor. Fotoğrafta güzel çıkar diye alıyor. Alıyor. Alıyor. Satıyor. Satıyor. Asıl bizim akıllı olmamız gerekmiyor mu kitap okuduğumuz için. Bizi resmen salak yerine koyuyorlar. Bizim önümüze koydukları yurt dışındaki bir yazarın kitabı çıktığı ülkede her şekilde satılıyor. Her yerde satılıyor. E kitap olarak,sesli kitap olarak. Kitapçılarda,marketlerde,kitap outletlerinde yarı fiyatına bizde 5 lira sayılabilecek fiyatlara satılıyor 35 lira verdiğimiz kitaplar.
   Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama tek temennim kitap modasının bir an önce bitmesi,okumak için okunmaması,fotoğraf için alınmaması kitapların. Kitap kalitesinin,özellikle yazar kalitesinin düşürülmemesine, basılacak kitap seçilirken mantığa uymasına, cümle anlamlarına,o yaştaki çocukları kötü etkileyecek öğelerin bulunmamasına dikkat edilmeli. Wattpadde ne kadar okunduğuna değil. Bu moda bir an önce bitmeli.
   Bu durumlar uzun zamandır kafamı kurcalıyordu. Ama bugün fuara gittiğimde gördüğüm manzara,stantların hali ortada fuar diye, fuar ruhu diye bir şey kalmadığını gösterdi. Geçenlerde yabancı bir giyim markasının ürünlerinin satışı sırasında arbede olduğunu Nur Yerlitaş'la Fatih Ürek'in 1500 liralık bir manto için kavga ettiğini görmüşsünüzdür. Haberi okuduğumda nasıl da kınamıştım. Ama fuar alanı aynı öyleydi. Son kalan devrimin kızını alırken tırsmadım değil yani. 
  Genel olarak hem kitap dünyasından hem de fuardan gelen hoşnutsuzluklarımı anlattım. Şimdi ise yayınevlerini,kitapları anlatayım.
  Epsilon geçen sene fuarda tüm julia quinnleri 10 lira yapmıştı. İnternette 13 lira olan kitaplar bugün fuarda 17 liraya satılıyordu.
  Martı'da çoğu kitapta güzel indirimler vardı. 10 liraydı bazıları.
  Novella dinamik'in şeftali kokan bir yaz kitabını yazın internetten 11 liraya almıştım. Fuarda 20 liraydı.
  Go kitap'ın kitapları nette 11 lira iken fuarda 14-15 civarıydı.
  Arkadya'da bu haftasonuna özel sarah jio kitapları 5 lira idi. Geçen sene arkadyada tüm kitaplar 10 lira idi. Bu sene ise bazı 17 liralık kitaplar bile 15 liraydı.
  Pegasusta eleanor&park 24 liraydı internet fiyatı ise 22 lira.
Dergah yayınlarında ve koridor yayınlarında güzel indirimler vardı. Arkadaşım iki mustafa kutlu kitabını 12 liraya aldı.
Sel ideal fiyatlara sahipti.
everestte yine cep kitaplar 7.5 liraydı.
  ithaki ve yabancı internet fiyatı ile aynı satıyordu kitaplarını.
can yayınlarında ve doğan kitapta her zamanki gibi yüzde 20 indirim vardı. İnternet fiyatlarından 2-3 lira daha fazlaydı her şey.
altın kitapta eski basım agatha christie kitapları 9 liraydı.
artemiste yine kitaplar internet fiyatından 3-4 lira fazlalardı.
Stantlarda çalışanlar yorgunluktan ne hale geldiklerini şaşırmış bir haldelerdi. Çoğunun suratı asıktı. Bazı stantlarda kitaplar tükenmişti. Yeterli depolanmamıştı.
Bazılarında ise aynı yayın evinin çalışanları farklı fiyatlar beyan ediyorlardı.
Gitmeye gerek var mıydı?
Benim için vardı. Sevip tanışmak istediğim kitap profilleri sahiplerini ve yayın evi çalışanı olan birkaç arkadaşımı görmeye gitmiş oldum. Arkadaşlarımla sohbet edip vakit geçirmiş,onlara kitap tavsiye etmiş oldum. 
Harry Potter'ın resimli kitabına kavuşmuş ve bir de marslı filminin afişini kapmış oldum.
Ama ne yapacağım yakında güzel bir internet siparişi vereceğim. Çünkü neredeyse istediğim hiçbir kitabı alamadım.
Sizin ihtiyacınız olan ne? Uygun fiyata kitap mı? Soygun mu?