30 Eylül 2015 Çarşamba

Her Gün - David Levithan



    A.

O kendisine A diyor. Çünkü o bile kim olduğunu bilmiyor. Her gün başka bir bedene giriyor ve başka birinin hayatını yaşıyor. Asla kendine ait bir hayatı olmadı. Asla kendi annesi olmadı. Başını okşayan hiçbir baba kendi babası değildi. Şakalaştığı hiçbir kardeşinin küçüklüğünde yanında yoktu. Sevgilisi olan hiç kimseyi o seçmedi. Cinsiyetsiz. Bedensiz. Hatırasız. Sonsuz hatıralara sahip belki ama asla kendine ait anıları olmayacak. O bazen Justin,bazen Casey, bazen kız,bazen erkek.

  Bebekken bu sorun değildi. Hiçbir şeyi fark etmiyordu zaten. Çocukken herkes böyle yaşıyor sanıyordu. Eğleniyordu. Aklı ermeye başladığında gerçeklerin farkına vardı. İnsanlar söz veriyordu. Ertesi gün yapacaklarından,planlarından bahsediyordu. O ise ilk başlarda itiraz ediyordu. "Yarın burada olmayacağım ki.",diyordu.

  Bundan sonraki evre kabullenme evresiydi. A artık 16 yaşındaydı. Bu işte ustalaşmıştı. Vicdanlıydı. Bir günlüğüne bedenlerine girdiği insanların hayatlarını aldığı gibi bırakmaya çalışıyordu. Bir önceki günü tam hatırlamayan bu beden sahipleri de bunun üstünde pek durmuyorlardı. A gireceği bedeni seçemiyordu. Kız olarak uyuduğu gecenin sabahı erkek olarak uyanıyordu. Saçı kısa uyuduğu, iyi bir aileye sahip olduğu, şahane arkadaşları olduğunu bildiği gecenin sabahı saçları uzun,kendisini umursamayan bir babayla,yapayalnız,intiharı düşünürken uyanıyordu. 

  Kimsenin hayatını düzeltmeye, güzelleştirmeye çalışmıyordu. Her sabah önce etrafına bir bakınıyor,bedenin sahibinin kişiliğini çözmeye çalışıyor sonra da onun beynindeki hatıralara erişerek tam bir günü sorunsuz geçiriyordu.

  Aşık olmuyordu,bağlanmıyordu. İyi anne-babalardan sonra, özel anlarını paylaştığı arkadaşlarını her kaybettikten sonra yeterince acı çekmişti zaten.

  Bağlanmayacaktı da belki,  Justin'in bedenine girmeseydi. Umursamaz,kızlara pislik gibi davranan Justin'in kız arkadaşı Rhiannon'du. Ve A Rhiannon'a aşık oldu.

  Her uyandığı bedende sadece evler farklılaşmıyor,bulunduğu yerler de farklılaşıyordu. Ama olduğu bölgelerden en çok 4-5 saatlik mesafelerle uzaklaşıyordu.

  Bundan sonraki günler A için bir yarıştı. Uyanıyor ve Rhiannon'a ne kadar uzakta olduğunu hesaplıyor ve içinde bulunduğu bedenin sahibinin ailesine yalan söyleyerek okulu kırıyor ve sevdiğini görmeye gidiyordu. Her bedende ona yaklaşıyor,kız ya da erkek onun kendisini fark etmesini sağlamaya çalışıyordu.

  Bu yetmedi. Rhiannon'a kendisinin nasıl bir varlık olduğunu,onu ne kadar çok sevdiğini,aşkın görüntüyle ya da diğer etkenlerle değil sadece ruhla ilgili olduğunu ona göstermeye çalışacaktı.

  Bir şeyler ters gitti. Başka bir şeyler ise yolunda gitti. Her şey karmakarışık oldu. Sıradanlık,monotonluk geride kalmıştı. Artık heyecan,aşk,endişe,umut ve umutsuzluk vardı.

  Bir günde bitirdiğim,elime alır almaz kapıldığım bir romandı. Tek isim Tek kader kitabını beğenmeme rağmen David Levithan bu kitabında çok iyi iş başarmış. Öyle bir finali vardı ki bunu ancak A düşünebilirdi , diyorsunuz. Şiddetle tavsiyemdir !








Kitap Açıklaması


Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.

Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil... gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum... Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.

"Yepyeni, eşsiz, komik ve canınızı acıtacak kadar dürüst. Levithan, insanın kendisi gibi hissedememesi ve nereye ait olduğunu bilememesine dair ikilemi müthiş bir şekilde kaleme almış. Bu kitabı okumakla kalmadım, âdeta içime çektim."
-Jodi Picoult, #1 New York Times çoksatan yazarı-

"Levithan, okuyucuları ele geçirecek, karşı konulmaz bir eser yaratmış... Her Gün, bir üslup denemesi ve hayal gücü deneyi..."
-Booklist-

A'nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok. Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok. Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor. Her sabah farklı bir yatak. Farklı bir oda. Farklı bir ev. Farklı bir hayat.

Rhiannon'la tanıştığı anda ona âşık olan A için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır. Bir de onu aşkına inandırmaya...

-New York Times çoksatanı
-School Library Journal, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Kirkus Reviews, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Booklist, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Amazon, 2012'nin En İyi Kitabı
-Barnes & Noble, 2012'nin En İyi Kitabı
-2012 Cybils Genç Blogger'ların Edebiyat Ödülü Finalisti
-YALSA, 2013'ün En İyi Gençlik Kitapları Seçkisi
-Amerikan Kütüphaneler Birliği, 2013'ün En İyi Gençlik Kitabı
-2013 Lambda Edebiyat Ödülü Finalisti


"Yılın en yaratıcı gençlik romanlarından biri."
-OUT Magazine-

"İçinden zekâ taşıyor. Levithan sadece ustaca şaşırtmacalarla değil; A'nın zorluklarla edindiği yalnızlık, kimlik ve sevgiye dair bilgeliklerle de elinden bırakamayacağınız bir roman kaleme almış. 'Sadece bir günlüğüne dahi olsa ben değil de sen olmak nasıl olurdu?' sorusunu cevaplayarak bir zorbaya bile empati öğretmesi mümkün."
-Entertainment Weekly-

"Levithan'ın bilinçli, analitik üslubu, kurguyla bire bir örtüşüyor. Aşk, özlem ve insan doğasına dair derin düşünceleri A'nın yolculuğunda vücut buluyor. Okuyucular, yazarın şiirsel kelime oyunları ve ahenkli üslubuyla tazelenecekler. İnsanı büyüleyen, düşüncelere sevk eden ve sevginin fiziksel görünüşü ve cinsiyeti aştığını hatırlatan bir kitap."
-Kirkus Reviews-

"Eşsiz olduğu kadar çekici bir roman... Gençler, A'nın ziyaret ettiği bedenler ve karşılaştığı ikilemlere dair düşüncelerini merakla okuyacaklar. Levithan aile içi dinamikleri, ilişkileri, önyargıları ve cinselliği cesurca ele almış."
-VOYA-

"Levithan'ın empati yeteneğini gözler önüne serdiği gibi, mutluluk ve gerçek aşka dair iyimserlik dolu kısımlar keyifle okunuyor."
-New York Times Book Review-

"Komik ve aşkın ta kendisi gibi... ihtişamlı bir kitap."
-Los Angeles Times-

"Levithan bir edebiyat dehası. Üslubu müthiş... gerçekten kusursuz. A'nın sürekli değişen bir dünyada aşkı sonsuz kılma yolculuğuna herkes tanık olmalı."
-Romantic Times-

"Öykünün her adımı okurlara gerçek gelecek ve güçlü duygular hissettirecek. Özellikle de aşkın doğasına dair konuşturacağı kesin..."
-School Library Journal-

"Levithan okuyucuları ele geçirecek, karşı konulamaz bir eser yaratmış... Her Gün, bir üslup denemesi, hayal gücü deneyi ve okurların başka birinin, tam olarak A'nın hayatını ziyaret etmeleri için kaçırılmaması gereken bir fırsat." -Booklist-

"Yüreğinizi burkacak en harika aşk hikâyesi; yüreğinizi burkacak (ve iyileştirecek) en muhteşem hayat hikâyesi." -Lauren Myracle, New York Times çoksatan yazarı-

"Bir yuvaya ve sevgiye ki ikisi de aynı şeydir asla erişemeden, her gün başka biri olan, sonsuza dek bir kısır döngüye hapsolmuş 'A' da Uçan Hollandalı ve diğer lanetlenmiş gezginler arasında yerini alıyor. Bir avarenin gezi günlüğü gibi başlayan bu sürükleyici kitap, uzanıp empatiye kollarını doluyor ve felsefeyle çınlayan bir romana dönüşüyor."
-Virginia Euwer Wolff, National Book Award ödüllü yazar-

"Levithan'ın sıradışı hikâyesi, gençleri, ruhun özünün değişmezliğini düşünmeye sevk edecek. A, on altı yıl boyunca ziyaret ettiği binlerce yaşamdan edindiği bilgelikle inanç, aşk, rüyalar ve ölümden bahsediyor ve insanların birbirinden aslında hiç de farklı olmadığını bizzat kanıtlıyor."
-Shelf Awareness-
(Tanıtım Bülteninden)

Baskı Bilgileri

336 sayfa

2015 tarihinde , Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı


Bahçemdeki Yabancı - Deborah INSTALL

 Ben Chambers ailesi öldükten sonra bile onların evinde kalmaktadır. Tabi ki eşi Amy ile. Amy, Ben'in kız kardeşi Byrony'nin yakın arkadaşıdır aynı zamanda. İlk başlarda heyecanlı giden ilişkileri son zamanlarda veterinerlik okuyan Ben'in okulu bırakmasıyla ve evde işsiz bir şekilde oturmasıyla bozulur. Artık Ben'in içinden hiçbir şey yapmak gelmemektedir. Avukat olan karısı işe gidince ev işlerine bile karışmamakta hatta çöpü dışarı dahi çıkarmamaktadır.

  Hikayenin geçtiği zaman dilimi belirtilmemekle beraber şu an içinde yaşadığımız teknoloji dünyasından android ve robotlar dışında hiçbir fazlalığı yok. Androidler ve robotlar ise birbirlerinden biraz farklılar. Robotlar androidler yapılmadan önce ortaya çıkarılmış kısa boylu mekanizmalar. Androidler ise insan boyutunda son derece gelişmiş, bilgisayar zihinlerine sahip,istenilen sorulara doğru cevap veren, ev işlerini yapan,şoförlük ve bilet satıcılığı işlerinde de kullanılan üst derece robotlardır. Bu ayırımı düzgünce anlattığıma göre kitabın gidişatından bahsedebilirim.

   Sıradan sabahlardan birinde Ben'i eşi Amy "Bahçemizde bir robot var.",diyerek uyandırır. Ben bahçeye indiğinde Tang'i görür. Yani iki teneke kutunun üst üste konulmasıyla alelacele oluşturulduğu belli olan robotu. Belki de ilk üretilen robot bile ondan daha iyi görünmektedir. Ben bu robotun nereden geldiğini öğrenmek için ona bir kaç soru sorar ve aldığı cevaplar bile o an Tang'in diğer robotlara hatta androidlere bile benzemediğini onlardan beyin yapısı olarak çok daha üstün olduğunu gösterir. Tang yıkık dökük birkaç parçanın içine konulmuş benzersiz beyin mekanizmasından oluşmaktadır. Tang inat etmektedir, utanmaktadır,üzülmektedir,çekinmektedir. İnsani duygular beslemekte ve her emredileni yapmamaktadır. Ama en önemlisi öğrenmektedir. Tıpkı küçük bir çocuk gibi beyni hızla çalışmakta etrafta gördüğü her şeye ilgi duymakta ve ısrarla sorular sormaktadır. Ben bu işe çok şaşırır. Böyle imkansız bir şeyi kim, nasıl üretmiştir ? 

  Ben Tang'le daha fazla vakit geçirdikçe onu daha çok sevmektedir. Amy ise evine işleri yapan bir android istediğinden Tang gibi hiçbir şey yapmayan bir robota kötü gözlerle bakmaktadır. Kocası için iş bulacağı ümitleri de onun her anını Tang'le geçirmesinden dolayı hüsrana dönüşmüştür. Bu yüzden bir gün aniden Ben'i terk eder.

   Bu terk edilme sonrası sinirlenen Ben belki karısı gitmese hiç yapmayacağı bir işe kalkışır. Tang' in sahibini bulacaktır. Bunun başlıca nedeni Tang' i çalıştıran silindirin çatlamış olması ve içindeki sıvıyı sızdırıyor olmasıdır. Diğer sebebi ise Ben'in artık öylece oturup durmaktan bıkmasıdır. 

   Küçük ipuçlarından yola çıkarak yanında huysuz ve meraklı robotuyla Ben, İngiltere'den Amerika'ya,Japonya'ya ve Mikronezya'ya kadar gider. Bu yolculuk onun için neredeyse bir hac yolculuğu olacaktır. Bir yandan Tang'le baş etmeye çalışarak farkında olmadan yavaş yavaş ebeveyn oluyordur,bir yandan da onun için endişeleniyor ve zamanında onu tamir ettirebilecek mi,diye düşünüyordur.

   Kendi kendiyle de baş başa kalan Ben eşini, evliliğinde yaptığı hataları sık sık düşünür olmuştur. Belki de geri döndüğünde eski Ben olmayacaktır. Belki bu küçük robot başta Ben olmak üzere etrafındaki tüm insanların hayatlarında bir iz bırakacaktır. 

   Akıcı rahat okunan bir kitap oldu benim için. Yazarın dilini gayet anlaşılır buldum. Sakin yazım tarzı da kitabın tasarımı da kitap keyfime keyif kattı doğrusu.

 



Kitap Açıklaması


Her yabancı size uzak bir can değildir. Bazen o, can dostunuz bile olabilir.

Ben Chambers hayattan kopuk, amaçsız yaşayan biridir. Ne yaşadığı modern çağın ihtiyaçları onu ilgilendirir ne de gitgide kötüye giden evliliği... Geçmişin gölgesinde yaşayan ve büyümek istemeyen bir çocuk gibidir. Ve belki de bu yüzden karısının çocuk sahibi olma isteğine hep karşı çıkmıştır. Ancak bir sabah, bahçesinde bulduğu eski tip bir robot tüm hayatını değiştirir. Eski parçalar ve deforme olmuş aksamlar...

Hepsi de tıpkı bir çocuk gibi bakım gerektirir ve Ben için o an, hayatını değiştirecek olan karar anıdır... Sıcak ve duygu yüklü bir dostluğun unutulmaz hikâyesi...

"İnanılmaz eğlenceli bir kitap. Deborah Install unutulmaz bir öykü yaratmış."
-Alexander McCall-Smith-
(Tanıtım Bülteninden)


Baskı Bilgileri

300 sayfa

2015 tarihinde, Altın Kitaplar tarafından yayınlandı