29 Ekim 2014 Çarşamba

tüyap kitap fuarı yaklaşırken cnr 2014 kitap fuarını hatırlayalım

    Evet çok az kaldı. Evet çok heyecanlıyız zira 1 hafta kadar sonra İstanbul Tüyap Kitap Fuarı başlıyor. 8-16 kasım arası yayın evleri çeyiz düzer gibi kitaplarını serecek önümüze. Yine delilikler yine çıldırmalar yaşayacağım. Ve yine bütün kitapları isteyip alamayacağım. CNR kitap fuarında 120 liralık bir alışveriş yapmış kollarımı koparan kitaplarla uzun bir eve dönüş yolculuğu yapmıştım. Tüyapta aynı performansı ne yazık ki gösteremeyeceğim. Bunun en büyük nedenlerinden biri okunmayı bekleyen kitap listemin almış başını gitmiş olması. Diğer neden ise istediğim çoğu kitabın e-kitap olarak bende bulunması. O zaman ne yapılacak ? Sadece belirlenen kitaplar alınacak.








CNR ganimetlerimi tanıtarak başlayalım. Yaptığım bu 11 kitaplık alışverişten okunmayan 2 kitap kaldı sadece. Tek tek inceleyeceğim daha sonra ama özet geçmem gerekirse ;



     1.aşk kokan çiçekler-sherryl woods

  Bir kitabın devamı niteliğinde olduğunu bilmeden aldığım daha doğrusu ephesus standında bu konuda uyarılmadığım bir kitaptır. Okumaya başladığımda gidişatın çok bariz olduğunu gördüm. Ama kitap ilerlediği halde o bariz gidişata bir türlü geçilemiyordu. Ben de kitaba ara verdim. Böyle durumlarda ben de mi sorun var ? diye düşünerek kitabı başka bir arkadaşımın okumasını sağlarım. Arkadaşımın elinde 2 ay boyunca gezinip ancak bitirdiğinde ve yorumunu öğrendiğimde kitaba devam etmeyi şimdilik çok uzak bir tarihe erteledim.

     2.pamuk ipliğinden hayaller-marie bostwick

  Fazlasıyla debbie macomber kokan bu kitap küçük mucizeler dükkanı kadar akıcı olmasa da güzel bir kitaptı. Tek sorun konunun bire bir benzeşiyor olmasıydı.

     3.4.5. vefa enver- çocuk ta yapamadım kariyer de-bunu sen istedin-neyse ki çocuk yaptım


  Bu seriye söylenecek söz yok. İyi ki almışım dedirtti. Fuarda çok uygun fiyata edindim. Vefa Enver'in sihirli bir kalemi olmalı. Akıcı olmayan tek bir sayfası bile yoktu kitapların. Yalandı,yutuldu. Karakterlerle arkadaş bile olundu sanki o derece :)

    6.düğün hediyesi-lucy kevin

  Bir günde biten incecik eğlenceli bir kitaptı. Klasik romantik komedi bir filmi izliyormuş gibi okuyacaksınız.

    7.deniz feneri yolu-debbie macomber

  Debbie her ne kadar aynı tarz yazsa da insanın canı bazen belli tür kitaplar okumak istiyor. O hissi de ancak belli yazarlar veriyor. Yani insanın canı bazen Agatha bazen Kristin bazen Tess bazen de Debbie çekiyor. İşte o zamanlarda okumaya başlamıştım bu kitabı. Diğer kitaplarından bir tık daha iyi gelmişti bana. Serinin ilk kitabıydı. Daha sonra devamı geldi ama ben edinemedim. Belki bir gün canım gene Debbie çekerse alır okurum.

    8.9.markus zusak-köpek düşleri-it dalaşı

  Önce kitap hırsızı filmiyle başladı bu yolculuk. Büyülendim.Kitabını aldım okudum. Daha da büyülendim. Başka kitaplarını okuyayım dedim. Önce 'hiç kimse sıradan değildir'i okudum. Kitap hırsızı'ndan çok başka bir tarzdı,sevilesiydi ama asla bir kitap hırsızı değildi. Sonra bu kitapçıkları okudum. Bir önceki kitapla aynı tarzdılar gene. Kitap Hırsızı en son yazılmış zaten. Bu serinin sevmeyeni çok oldu kitap hırsızından sonra okudukları için. Ben sevdim ve serinin son kitabının da çevrilmesini bekliyorum.

    10.ikna-jane austen

  Büyük bir Jane Austen hayranı olarak çoğu kitabını okumuş,hayatıyla ya da kitaplarıyla ilgili filmleri izlemiş ve hatta jane austen'ın yazmadığı ama onunla ilgilli olan kitapları da okumuş biriyim. Bu yüzden bütün kitaplarını okuyup bitirmemek amacıyla bazı kitaplarını hayatımın başka dönemlerine ayırdım. Benim önümde uzun bir yol var belki ama Jane sadece 6 kitap yazmış :)

    11.geçmişin gölgesinde villette-charlotte bronte

  Bronte kardeşleri severim. Jane Eyre'i çok daha fazla sevmiştim. Ne zaman ki bu kitaptan Jane Eyre beklememeliyim dedim  o zaman kitabı bitirebildim. Biyografi niteliğinde sonlara doğru heyecanı artan güzel, eğitici  bir eserdi.




   Cnr'den bana kalanlar bunlar. Tüyaptan çok kitap edinemeyeceğim belki ama çok gezeceğim çok gideceğim ve yazarlarımla ya da instagram ailemden birileriyle tanışacağım. Yeni bir yazıda da tüyaptan almak istediklerimden ve yazarların imza günlerinden bahsedeceğim.

Yazmamı istediğiniz bir konu olursa yorum atın veya instagramdan ulaşın :) :)

BANA HİÇ SENİ SEVİYORUM DEMEDİN-EVRİM MİLASLI




     Sevgili Evrim Milaslı devasa bir incelik gösterdi. Okumayı çok istediğim kitabını imzalayıp gönderdi. Ben de hevesle okumakta olduğum kitapların arasına kattım. Kitabın kapağındaki küçük açıklama daha da heveslendiriyor insanı
    Bir sabah uyandığında hayatının asla eskisi gibi olamayacağını anlayan 19 yaşındaki Merve'nin unutulmaz hikayesi... 
   4 günde bitirdim 'bana hiç seni seviyorum demedin'i . Aslında meşguliyetler olmasa çok daha önce bitecek bir kitaptı.



   Bu kitabi neden daha önce kendim keşfetmediğime yakınıyorum öncelikle. İnstagramdan İpek Gaye Özmansur önerdi bana bu kitabı. Onun vesilesiyle sayın ve çok sevgili Evrim Milaslı tanıştım. Sonra da Allah'a şükür kitabıyla tanıştım. Gerçek yaşanmışlıkları kaleme dökerek buyuk bir cesaret örneği gösteriyor yazar öncelikle. İçimizden bizden bir kitap olma yönünde bir numaralarda. 5. Sayfasında bulamazsanız kendinizi 60.sayfa da buluyorsunuz. 150 de göremeseniz kendinizi 250 de " Aa ben ! " diyorsunuz.


     Hepimizin basına gelebilecek bir gerçekle başlıyor kitap. Kanserle...Bir ailenin kanserle mücadelesini ve bu hastalıkla yasamaya çalışmasını anlatıyor kitap. Ailenin diyorum çünkü kanser olan babaları olsa da bununla yasamaya çalışan her yönden psikolojik ve fizyolojik olarak etkilenen tüm aile oluyor. Kolay şeyler yaşanmıyor. Kitapta yoğun bir duygu sömürüsü olmaması beni en mutlu eden yönü. Bazı kurgu kitaplar var ki bu hastalık ve duygusal yoğunluğu son raddeye kadar kullanılıyor ama bu kitapta insancıl tepkiler yer alıyor. Hepimizin vereceği tepkiler. Hepimizin yaşayacağı şeyler.

     Kitabin belki de ikinci kısmı diyeceğim kayıp sonrası ailenin kendini iyileştirmeye çalışmasına ve karakterimiz Merve'nin hayatinin aşkını bulmasına ayrılıyor. Burada da gene çok eğlenceli bir anlatım söz konusu. Anlıyorum ki Evrim Milaslı bir de romantik komedi tarzı yazsa çok da basarili olur,tadından da yenmez.




      Çok etkilendiğim bana çok iyi gelen bir kitap oldu. Uzun zamandır kitaplarda hissetmediğim gerçekliği buldum bu kitapta. Önce yazara hayran oldum sonra beni okuyucu olarak hayatına bu kadar dahil ettiği için öyle sevdim ki kitap boyunca onunla arkadaş oldum. Gerçekten derinden tavsiye ediyorum bu kitabi size. Pişman olamayacak çok beğeneceksiniz. Ayrıca kitabin tüm geliri kanser hastası bir çocuğun tedavi masrafları için kullanılıyormuş. En kısa zamanda bir tane daha edinip yardımda bulunmayı istiyorum. Ellerine sağlık yüreği ve kendi güzel kadın.


İnstagramdan blog alemine de geçiş yaptım böylece. Vakit buldukça kitap yorumlarına devam edeceğim. bugünlük kitaplığımdan bu kitabı seçtim. Özellikle bir kitabın incelemesini yapmamı isterseniz yorum bırakın ya da bana instagramdan ulaşın :)