Ayse kulinin handanını merak edenler için bu kitaptan başlıyorum. Akıcı yalın bir anlatımı olsa da kitaptaki tutarsız anlatım ve oturmamış karakterler sebebiyle bir an önce bitirmek adına hızlı okuduğum bir gerçek. Kitap ikiye ayrılmışçasına önce handanı anlatıp 150.sayfalarda gezi olaylarına geçiyor. Bu kadar keskin bir geçiş kitabin zorlama olduğunu gösteriyor. Ayşe Kulin ya "geziyle ilgili kitap yazayım ama çok da siyasi olmasın başıma is açarım handanı da araya koyayım " demiş. Ya da " ben handanı yazacaktım ama gençlerin ilgisini çekeyim biraz sükse yapayım araya geziyi koyayım" demiş. Onu da becerememiş. Gezi ancak bu kadar kotu anlatılır. Bence okumaya gerek yok. Ama alanların elinde kalmasın zaten 270 sayfa 1 2 günde biter.
Klasik bir Bridgerton kitabı. Julia Quinn'in kitaplarına hep bayılmışımdır. Özellikle Bridgerton serisine. Ve favorim Colin Bridgerton'ın aşk hayatı geçiyor bu kitapta da. Serinin henüz 3 kitabını okudum. Ama en beğendiğim bu kitap oldu. Güldüm, eğlendim , bayıldım.
Bunlara ek olarak Karen Kingsbury'nin Köprü kitabının yorumunu yapmak istiyorum. İnce akıcı bir kitaptı. Bir günde bitti. Hoş bir öyküydü diyebilirim. Köprü adında bir kitabevinde tanışan ama yanlış anlamalar sonucu yolları ayrılan bir çiftin yıllar sonra aynı kitabevini kurtarmak amacıyla bir araya gelmesi iş birliği yapmasını anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder