20 Şubat 2015 Cuma

ARDINDA BIRAKTIĞIN KADIN-JOJO MOYES

 
 Bu yılın dördüncü kitabı aynı zamanda benim için kış okuma şenliğinde tarihi kurgu kategorisinde okuduğum kitap.

  Jojo Moyes'in okuduğum üçüncü kitabı. Senden önce ben etkileyiciliğine ulaşmış bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

     Bu kitabın öncesi olarak gösterilen minik kitap Paris'te Balayı 'nı okuduktan sonra elimi Ardında Bıraktığın Kadın'a atmakta zorladım. Paris'te Balayı ince olduğundan mı bilmiyorum çok yavan ve yeni evli çiftlerin el kitabı tarzında geldi bana. Çabuk bitirmeme rağmen pek beğenmemiştim. İyi ki cesaret edip kapağını açmışım bu kitabın.



    Öncelikle söylemeliyim ki balayı kitabını okumanıza hiç gerek yok. Karakterler aynı olsa da birinci kitaptan tamamen bağımsız daha derin bir konu işleniyor ikinci kitapta.

    Yine kadın Amerikalı yazarlarımızın en sevdiği dram konusu Nazilere karşı yaşam mücadelesi olmasa da yine Almanların Fransa'yı işgal ettiği bir dönem anlatılıyor.
  
    Bu tarz kitapları okumayı sevdiğim için kendimi ayıplamalımıyım bilmiyorum ama kış bahçesi, özgürlük için gibi kitaplar hem uzak durduğum hem de elime alınca bırakamadığım tarzlar arasında.

    Kitapta iki kadın karakterin ayrı ayrı yaşam mücadelesi anlatılıyor. Biri geçmişte biri günümüzde yaşayan bu kadınların bir ortak özelliği var. O da bir tablo. Ve bu tablo etrafında iki kadının tek başına ayakta kalabilme savaşı...

    Yazarın geçmiş zaman karakteri aynı zamanda tablodaki kadın olan Sophie 'yi anlattığı kısımlar çok daha çarpıcıydı. Açıkçası 'işte bu roman çok güzel gidiyor' dediğim anda pat diye durdu ve günümüz karakteri Liv'e geçti. Belki aralıklı olarak iki karakteri işleseydi böyle hayal kırıklığına uğramazdım ama Sophie'ye o kadar alışmış ve o kadar sevmiştim ki Liv  bana biraz yavan,yavaş ve mızmız geldi. Yani Sophie 'nin yaşadığı onca ağır şeyden sonra Liv'in başına gelenleri fazlasıyla büyüttüğünü düşündüm. Daha sonra sırf Sophie'nin akıbeti için okudum kitabı diyebilirim.

    Final ise istenen etkileyicilikte istenen çarpıcılıktaydı. Aslında Sarah Jio'nun Gündüzsefası'nın finalinde yapmaya çalışmış olduğu şeyi Jojo Moyes fazlasıyla başarmış diyebilirim.

 


Kitap Açıklaması 

Ardında bıraktığın kadını hatırlıyor musun?
Paris’te Balayı devam ediyor…
Genç ve güzel Sophie, savaşa giden ressam kocası Édouard’ın yokluğunda ailesini ne pahasına olursa olsun korumaya kararlıdır. Ancak işlettikleri otel bir Alman komutan ile askerlerine hizmet vermek zorunda bırakıldığında huzurlu evleri, korku ve gerilimin yuvası haline gelir. Ve tehlikeli Alman komutan, Sophie’nin büyüleyici tablosuna tutkuyla bakmaya başladığında artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlaşılır…
Neredeyse bir yüz yıl sonra Sophie’nin göz alıcı tablosu Liv Halston’ın evinde asılı durmaktadır. Ölen kocasının hediyesi olan bu tablo, Liv için tüm anılarını gömdüğü bir hazine gibidir. Ancak şans eseri tablonun karanlık geçmişi gün yüzüne çıktığında Liv’in hayatı bir kez daha alt üst olmanın eşiğine gelir…
Ardında Bıraktığın Kadın… Ne pahasına olursa olsun sevdikleri için mücadele etmekten asla vazgeçmeyenlerin öyküsü…
“Tatlı acı romanların ustası Jojo Moyes büyük aşk hikâyelerini en karanlık noktalarıyla ele alırken okuyucusuna alışılmış mutlu sonlardan çok daha fazlasını sunuyor.” Entertainment Weekly
“Lezzetli bir olay örgüsü, capcanlı bir hayal gücüyle yaratılan karakterler ve karşı konulmaz aşklar…” USA Today
“Ardında Bıraktığın Kadın yüreğinize büyük bir darbe gibi inecek, baştan çıkarıcı bir roman.” The Washington Post
“Kararlı ve yürekli âşıkların romanı… Son sayfayı çevirine kadar dünyadan koptuğunuzu fark etmeyeceksiniz.” Los Angeles Times
“Hataları, cesaretleri ve tutkularıyla Moyes’in karakterleri sizi bambaşka bir dünyaya davet ediyor.” Library Journal
“Yüz yıllık bir tablonun etrafında canlanan iki ölümsüz aşk hikâyesi… Bu romanı okumak sıradışı bir deneyim olacak.” Booklist
   



YENİ BİR UYGULAMA :)

BUNU SEVEN BUNLARI DA SEVER:





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder